Amasya'nın simgelerinden biri olan Yeşilırmak Nehri, son günlerde değişen rengi ve su yüzeyinde meydana gelen köpürmeler nedeniyle bölge sakinlerinin endişelerine yol açıyor
Yeşil Irmak Nehrinden Tehlikeli Alarm
Amasya'nın simgelerinden biri olan Yeşilırmak Nehri, son günlerde değişen rengi ve su yüzeyinde meydana gelen köpürmeler nedeniyle bölge sakinlerinin endişelerine yol açıyor. Amasya'nın Taşova ilçesinden geçen nehrin, yeşil renginden griye dönüşmesi ve su yüzeyinin kimyasal atıklarla kaplanması dikkat çekiyor.
Zirai Atıklar ve Kimyasal Kirlilik
Bölge halkı, nehrin yüzeyinde biriken zirai ilaç atıklarının ve cam ilaç şişelerinin çevreye ciddi zarar verdiğini belirtiyor. Her geçen gün daha fazla köpüren nehir, özellikle tarımsal alanlardan kaynaklanan kimyasal maddelerin etkisiyle giderek daha çok kirleniyor. Bu durum, bölgede hem ekolojik hem de sosyal bir krize yol açma potansiyeli taşıyor.
"Yeşilırmak Şu Anda Can Çekişiyor"
37 yıl aradan sonra memleketine dönen bölge sakini Hüseyin Şahin, nehrin eski güzelliğini kaybetmesinden büyük bir üzüntü duyduğunu ifade etti. Şahin, çocukluk yıllarında Yeşilırmak'ta balık tuttuğunu ve yüzmeyi burada öğrendiğini belirterek şu sözleri dile getirdi:
“Bu görmüş olduğunuz su, 1970’li yıllarda çocukluk anılarımızın bir parçasıydı. Ancak şimdilerde, nehrin yanından geçerken yoğun bir koku alıyoruz. Sanki 80’li yıllardaki Haliç gibi. Yeşilırmak şu anda can çekişiyor. Eskiden bu suya bakıldığında balıklar görülürdü, ama şimdi balık ölümü manzarasıyla karşılaşıyoruz. Yeşilırmak’ı eski haline döndürmek için hep birlikte harekete geçmeliyiz.”
Ekosistemin Tehlikede Olduğu Vurgulanıyor
Uzmanlar, nehirdeki köpürmelerin sudaki organik maddelerin ve kimyasalların artışından kaynaklandığını belirtiyor. Bu durum, su ekosisteminde balık ölümü gibi ciddi sorunlara yol açıyor. Bölgede yer alan tarımsal alanlardan nehre karışan zirai ilaçların önülmesinin önemine dikkat çekiliyor.
Bölge Halkı Çözüm Bekliyor
Bölge sakinleri, yetkililerden acil eylem planları talep ediyor. Nehrin eski haline dönüşü için temizlik çalışmalarının başlatılması, kimyasal atıkların önlenmesi ve tarımsal uygulamalarda daha çevreci yaklaşımların benimsenmesi gerektiği ifade ediliyor.
Doğa Hepimizin Sorumluluğunda
Yeşilırmak Nehri'ninkurtarılması için bölgedeki bireylerin, kurumların ve çevre örgütlerinin bir araya gelerek ortak bir çözüm arayışı içine girmesi gerekiyor. Herkesin çevre bilinciyle hareket etmesi ve doğaya sahip çıkması, nehrin geleceği için kritik önem taşıyor.