Geçtiğimiz günlerde, ünü 1988’lere dayanan ve bir süre önce de Karaköy’de Karaköy Tantuni adıyla açılmış ve ünü günden güne yayılmış ve benimde damağımın merakını gidermek için bir lezzet durağı haline gelen Karaköy Tantuni’ye, Azerbaycan’dan gelen misafirlerimle beraber bir ikindi vakti damak çatlatmaya gittik.

Gerçekten de ambiyansı hoş, sade ve Londra’da ki köşe hot-dog duraklarını andıran modern kırmızı renkte bir mimari ile karşılaştım. Lezzette ise damak çatlatma derken öyle duymuştum; ancak buna ağzıma giren bu lezzet ile karar verecektim ki gerçekten de enfesti. Bu mekanın kendine has olan tarifi ile hazırlanan tantuni bir bir gelmeye başladı. Durduramasalar 5 tane gömülürdü bir oturuşta tabirle.

Azerbaycanlı misafirlerim bu lezzeti bilmiyorlardı. Onlarda öncelikle merakları için yeni bir tat olan tantuniyi yediklerinde benimle aynı fikirde kaldılar. Ben domatessiz ve az malzemeli severim tantuniyi. Lavaşın tadını almak isterim. Bol etli ve malzemeden kaçılmamış iç gözlerinizin önünde hazırlanıyor. Lavaş el yapımı ve ailenin annesi Gülseren Özçakır tarafından açılıyormuş. Mutfağının kraliçesi olan Gülseren hanım tüm malzemeleri kendi elleriyle hazırlayarak eşi Mehmet Ali Özçakır’dan kalan yadigar lezzeti korumak için çaba gösterdiği her halinden belliydi.

Karaköy Tantuni’nin hikayesinden de kısaca bahsetmek isterim; Tadı Damağınızda, Aklınız Burada Kalacak! Sloganıyla yola çıkan aile şöyle diyor: ‘’Karaköy Tantuni’nin hikayesi, 1988 yılında başladı aslında. Mehmet Ali Özçakır, tantuni ile ilk kez Mersin’de, bir seyahati sırasında tanıştığında Geyve Spor Kulübü Başkanı ve birçok farklı alanda girişimleri olan bir işinsanı idi. Geyve’de Çakır Tantuni dükkanını açtığında kimse bu lezzeti bilmiyordu.

1992 yılında aile Silivri’ye taşındıktan sonra da tantuni işi aynı isimle devam etti. Yaz tatillerinde ailecek çalışan bu küçük dükkan, benzersiz lezzeti sayesinde kısa süre içerisinde Silivri, İstanbul ve çevre illerde tanınır hale geldi. Mehmet Ali Özçakır da müşterileri arasında Çakır Baba olarak ünlendi.

2004 yılında Çakır Baba’nın vefatı ile tantuni işine son verildi. Mimarlık, mühendislik ve oyunculuk eğitimleri biten Özçakır’ın çocukları mesleklerini ellerine aldı ancak akıllar hep, bir zamanlar ailece, neşe içerisinde çalışılan o küçük dükkanda kaldı. Üç kardeş bugün, yıllardır akıllarının bir tarafında dönüp duran o fikri hayata geçirmeye karar verdi ve bir araya gelerek Karaköy Tantuni’yi açtı.

Mutfakta yılların ustası annemiz Gülseren Özçakır var. İşletmenin yönetimini, hesap kitap işlerini ilk zamanlardan beri yürüttüğü için Prof diye anılan en küçük kardeşimiz İlyas Özçakır var. Tüm tasarımlar halen mimarlık mesleğine devam eden Nesrin Özçakır tarafından yapıldı. İşin hayata geçmesi ise enerjisi ile herkesi ayağa kaldıran ortanca kardeşimiz Adnan Özçakır sayesinde oldu’’ dediler.

Karaköy Tantuni; ‘’Bir lezzet tecrübesinin, özenle seçilmiş, sağlıklı ve kaliteli malzemelerle buluşmasıdır. Tüm aile sohbetlerinde, ‘’şu tantuni işine yeniden dönsek ne güzel olur’’ sözleriyle paylaşılan hayallerin, hayat geçmiş halidir. Neşeli günlerin temsilidir. Biz burada özlediğimiz tantuniyi yapıyoruz ve lezzetini garanti ediyoruz’’ diye belirtti.

Müeyyedzade Mahallesi Serçe Sokak’ta hizmet veren bu şirin mekan Karaköy’ün canlanan yeni yüzüyle Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin yanında sizleri bekliyor…

Hoş karşılamalara ve lezzet duraklarınıza dahil edeceğinizi düşündüğüm bu durağa gitmenizi ve damak çatlatmanızı tavsiye ederim.

Haber: Veysel Kavrayan

Eğitimci-Gazeteci-Yazar