Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde türlerin yok olmasına, doğamızı onararak geri kazanma ve koruma gereğine dikkat çekiyor.
SÜT-D Dünya Çevre Günü Çağrısı
1 milyon tür yok oluyor
Doğamızı hep beraber onarmalı ve korumalıyız
sağlıklı yaşam, sağlıklı gezegende mümkün
doğa ile uyumlu yaşamalıyız
Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde türlerin yok olmasına, doğamızı onararak geri kazanma ve koruma gereğine dikkat çekerek güzelim dünyamızda birbirimizin ve tüm türlerin kıymetini bilelim çağrısını yaptı
5 Haziran Dünya Çevre Günü teması biyoçeşitlilik olarak seçildi. Çünkü bilim insanlarının genel görüşüne göre bitki, hayvan, mikroorganizma olarak tanımlanan yerküredeki 13 milyon çeşitliliğin, yaşamımızı benzersiz kılan zenginliğimizin 1 milyon türü giderek yok oluyor. Bu suç insana ait diyen İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Başkanı Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu "Çevresini kirleten, iklimini değiştiren, doğadaki dengeleri bozan insan; gıda güvenliği, su temini ve sağlık sorunlarıyla karşı karşıya. Bu gidişata dur demek, ekosistemleri onarmak, yenilemek ve korumak gerekli" açıklamasını yaptı.
Biyoçeşitliliğe, doğal yaşam zincirine müdahale etmeyi bırakmalıyız
Biyolojik afet dünyamızın çığlığı, sağlığımız önceliğimiz oldu. Minicik virüs kocaman dünyamızda, adeta bir tetikleyici olarak gezegenimize yaptıklarımızı da gündemimize taşıdı. Sağlıklı insan ve sağlıklı ekonomi için dünyamızın sağlığının en önemli belirleyici etken olduğunu acı ve kayıplarla öğrendik. Doğasını değiştiren insanın yaşamının böylesi değişmesinden öğrenme yapması gerekiyor diyen Prof. Karaosmanoğlu, "Yaşamımızın, ekonomimizin refaha ulaşması için önce gezegenimiz refaha ermeli. Sağlıklı yaşam, sağlıklı gezegende mümkün. Biyoçeşitliliğe, doğal yaşam zincirine müdahale etmeyi bırakmalıyız. Dünyamızda her tür, kendi ekosisteminde yaşamalı. Türlerin birbirine muhtaç olduğunu, küçük büyük canlıların yaşam alanlarına dokunamayacağımızı bilmeliyiz. Doğamızda mükemmel tasarıma sahip yaşam mühendisliği var. Bu tasarıma küçük bir müdahale doğamızı tamamen değiştirebilir." uyarısını yaptı.
Kırk küpü yerden göğe dizseler, ortadan birini çekeler, var sen seyreyle gümbürtüyü
Yunus'un dediği gibi "Kırk küpü yerden göğe dizseler, ortadan birini çekeler, var sen seyreyle gümbürtüyü". Gümbürtüyü gördük. Yaşıyoruz. Korktuk. Artık gelecekteki tüm sağlık, çevre, iklim değişimi sorunlarına dirençli ülkemiz ve gezegenimiz için toparlanma zamanı diyen Dr. Karaosmanoğlu "Gelecek nesilleri önemli çevresel riskler ve ekolojik kıtlıklara maruz bırakmadan, uzun vadede eşitsizlikleri azaltarak insan refahına ulaşılan ekonomi" olarak tanımlanan yeşil ekonomiyle sanayi ve yatırımlar ilerlerse, yeni gümbürtülerle karşılaşmayız. Korkmayalım. Bilerek yaşayalım. Her üretimin, her tüketimin hem kesemize hem de güzelim dünyamıza bir bedeli olduğunu, sürdürülebilir yaşam gereğini hiç unutmayalım. İnsan baskın tür. İnsan sağlığı, mutluluğu, refahı, konforu hedef. Lakin insanoğlu da biyoçeşitliliğin fani bir üyesi. Birbirimizin ve tüm türlerin kıymetini bilmeliyiz. Biyoçeşitlilik dünyamızın dengesi. Doğa ile uyumlu yaşamalıyız. Doğadaki küpleri aradan çekemeyiz. Değişmek için dönüşmemiz gerek. Toparlanmalıyız. Yok saymak. Unutmak olmaz. Biz değişmezsek tabiatın yeni cevapları bugünümüzü aratır olabilir. Şimdi çevresini, iklimini değiştiren insanın kendini bilim temelli değiştirme vakti" vurgulamasını yaptı.
Bilgi için:
filiz@itu.edu.tr; 0532 286 21 55