Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) 68 ilde toplam 766 maden arama ve işletme sahasını ihaleye çıkardı. Bugün başlayacak ihaleler 28 Eylül’e kadar devam edecek. Bu ihaleler toplam 893 bin hektarlık orman alanını kapsayacak. 62 çevre örgütünün oluşturduğu Ekoloji Birliği tarafından toprağı, suyu zehirleyecek; tarımı yok edecek, dağların, ormanların yok edilmesiyle iklim değişikliğine neden olacağı belirtilen ihalelerin iptal edilmesinin istemiyle dava açılacağının duyurulmasının ardından, bir açıklama da Tarım Orman-İş Sendikası tarafından yapıldı.
“BU TAM ANLAMIYLA EKOLOJİK BİR YIKIMDIR”
“Maden için yok edilecek ormanlar 300 yılda geri gelmez, bu ihanet durdurulsun” sözleri ile açıklamada bulunan sendika tarafından da Türkiye’nin hemen her ilinde tam 766 yeni maden sahasının arama ve işletmeleri için ihaleye açılmasına karşı hukuk mücadelesi başlatılacak.
İhalelere ilişkin değerlendirmede bulunan Tarım Orman-İş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, konuya ilişkin yargı yoluna başvuracaklarını belirterek, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarına “Bu ihaneti birlikte durduralım” çağrısı yaptı. Durmuş, “Bu ihalelerle 893 bin hektarlık orman alanı yerli ve yabancı maden şirketlerine peşkeş çekilecektir, bu tam anlamıyla bir yıkımdır” dedi.
‘YANGINDAN DAHA ZARARLI’
Türkiye’de yaşanan orman yangınlarıyla yok olan ormanlık alanlara da dikkat çeken Durmuş, “2019’da, Orman Genel Müdürlüğü’nün resmi kayıtlarına göre, 2 bin 688 adet orman yangını çıkmış, yangın sonucu 11 bin 332 hektarlık ormanlık alan yanmıştır. 2020 yılında ise şu ana kadar bin 854 yangın çıkmış ve 6 bin 316 hektar alan yanmıştır” bilgisini verdi.
Ormanların maden sahasına dönüştürüldüğünde yangından daha büyük zarar alacağının altını çizen Durmuş, “Yanan alanlar hiç müdahale edilmeden olduğu gibi bırakılmış olsa dahi yangından bir yıl sonra kendiliğinden fidanlar yeşerir ve zaman içerisinde de ormana dönüşür. Maden sahası olarak işletilen ormanların geriye bıraktığı enkaz alan, 300 yıl geçse dahi ormana dönüşemez” ifadelerini kullandı.
‘BU İHANETİ BİRLİKTE DURDURALIM!’
Karadeniz’de yaşanan sel felaketlerini de anımsatan Durmuş, şunları kaydetti: “Bunların nedeni asla kader değildir. Yüksek rakımdaki orman tahribatı, yağan yağmurların giderek sele dönüşmesine ve yıkıcı tahribatlara yol açmaktadır. Giresun’da yaşanmakta olan felaketin gerçek nedeni, sermayenin çıkarları uğruna doğanın katledilmesinin sonucudur. Yapılması düşünülen ihalelerin tamamı derhal durdurulmalıdır.
Tarım Orman-İş Sendikası olarak başta Tarım Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey’i uyarıyoruz: Yapmış olduğunuz uygulamalar ormancılık tarihine ihanet olarak yazıldığı gibi günü geldiğinde bağımsız yargı önünde de yaptığınız hukuksuzluğun bedelini ödeyeceksiniz. Tarım Orman-İş Sendikası, yargı sürecini başlattığı gibi, bu yıkımın durdurulması adına başta ana muhalefet partisi olmak üzere bu ülkede geleceğinden kaygı duyan tüm duyarlı yurttaşlara sesleniyor ve diyoruz ki, gelin bu ihaneti birlikte durduralım.”