Keşan’a bağlı Sazlıdere Köyü’nde yapılması planlanan Saros Gemi İskelesi projesi ile ilgili 2. ÇED için 6 Mayıs tarihinde İDK görüşmesi yapılacağının duyulması şaşkınlıkla karşılandı.
Keşan’a bağlı Sazlıdere Köyü’nde yapılması planlanan Saros Gemi İskelesi projesi ile ilgili 2. ÇED için 6 Mayıs tarihinde İDK görüşmesi yapılacağının duyulması şaşkınlıkla karşılandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının sayfasında yayınlanan duyuru ile ilgili olarak Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması “Dünya ve ülkemiz insanlarının canlarıyla uğraştığı bu zamanda bu karar ve duyuru neyin nesidir?” şeklinde tepki gösterdiler.
Keşan’a bağlı Sazlıdere Köyü’nde yapılması planlanan Saros Gemi İskelesi projesi ile ilgili 2. ÇED için 6 Mayıs tarihinde İDK görüşmesi yapılacağının duyulması şaşkınlıkla karşılandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının sayfasında yayınlanan duyuru ile ilgili olarak Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması “Dünya ve ülkemiz insanlarının canlarıyla uğraştığı bu zamanda bu karar ve duyuru neyin nesidir?” şeklinde tepki gösterdiler.
Konuyla ilgili olarak ortak bir bildiri yayınlayan Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönüllüleri Dayanışması, 6 Mayıs 2020 tarihinde gerçekleştirileceği duyurulan İDK toplantısına geniş katılımın olması için gerekli mercilere başvurulması gerekliliğinin önemine dikkat çekerek, büyükşehirler arasında ulaşım yasağı ile davacılar arasında kısıtlılarının olduğu hatırlatılırken toplantıya katılanlara adil davranılmadığını ifade ettiler.
HER ŞEY YILDIRIM HIZIYLA KOTARILMAYA ÇALIŞILIYOR!
Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönülleri Dayanışması olarak yapılan ortak açıklamada, ayrıca yeni ÇED süreci ile ilgili olarak yapılan yazışmaların yıldırım hızıyla gerçekleştirildiği eleştirilerek hukuk dışına çıkıldığına ilişkin bazı ayrıntılara dikkat çekildi. Yapılan açıklamada şu ifadeler yer alıyor:
“Olayın süresi ve sonucu son derece ilginçtir. Şöyle ki; Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü 10.03.2020 Tarih ve E.2208970 sayılı yazıları ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünden Çevre ve Orman Bakanlığının 2009/7 sayılı genelgesi hakkında görüş soruyor, ilgili genel müdürlük 12.03 2020 Tarih ve 81195450-220.01-E. 65582 sayılı yazıları ile ilgili genel müdürlüğe, Edirne İdare Mahkemesinin kararının Bilirkişi raporuna dayandığı bu nedenle, Çevre ve Orman Bakanlığı 2009/7 sayılı genelgesinin sondan ikinci paragrafına göre: “… Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararları hakkındaki yürütmenin durdurulması / iptal kararları, hakkında ÇED Olumlu kararı verilen ÇED raporunun bir yada birkaç bölümüne ilişkin ise ve yürütmenin durdurulması/iptal kararı ÇED raporunun diğer bölümlerini olumsuz yönde etkilemiyor, yani kararın tümünün yeniden ele alınıp değerlendirilmesini gerektirmiyorsa, ÇED raporunun hazırlanmasına ilişkin tüm sürecin en baştan tekrarlanmasına gerek bulunmamaktadır” hükmüne dayanılarak, dava konusu işlemin iptaline esas teşkil eden bilirkişi raporunda yer alan hususlar doğrultusunda düzenlenerek hazırlanacak ÇED raporunun tüm ekleri ile birlikte komisyonca yeniden değerlendirilmesi için 2009/7 genelgesi kapsamında bakanlığa sunulması yeterli görülüyor ve bu doğrultuda bir buçuk aylık bir sürede hazırlanan 2020 sayfalık yeni ÇED dosyasının bakanlığa sunulması ile İDK tarihi belirlenip duyuruluyor. Burada ilginç olan, iki genel müdürlük arasındaki yazışma süresidir, iki gün içinde yıldırım hızıyla her şey kotarılıyor.”
MAHKEME, 14 AYRI BÖLÜMDE HUKUKA AYKIRILIK SAPTADI
Edirne İdare Mahkemesi tarafından 14 ayrı bölümde hukuka aykırılık saptandığı da hatırlatılan açıklamada ayrıca şunlar yer alıyor:
“Çevre ve Orman Bakanlığının 2009/7 sayılı genelgesinin sondan ikinci paragrafında savunulan görüşün desteklenmesi için aynı genelgede üç örnek veriliyor ve bu üç örnekte de ÇED olumlu kararı verilip iptal gerekçesi olarak raporun sadece bir bölümünde yasaya uyarlık olmadığı belirtiliyor. Oysa Saros FSRU Gemi İskeles ile ilgili ÇED olumlu raporunun iptal kararının gerekçelerinde, Edirne İdare Mahkemesi 14 ayrı bölümde hukuka aykırılık belirtiyor,. Aynı davanın Bilirkişi Heyeti ise onlarca konuda bilime ve ÇED Yönetmeliğine aykırılık saptıyor. Kaldı ki Çevre ve orman Bakanlığı 04.07.2011 tarihinde kapatılıp “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” ve ” Tarım ve Orman Bakanlığı” diye iki bakanlığa ayrılıyor. Yani Genelge yayınlamış bakanlık kapatılmış durumdadır.”
DAVACILAR ARASINDA SOKAĞA ÇIKMA KISITLISI OLANLAR VARKEN, BU ADALET Mİ?
Koronavirüs önlemleri kapsamında ülke genelinde yasakların olduğunu belirten Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönülleri Dayanışması’nın açıklamasında, yapılacak toplantıya katılımda adaletsizlikler yaratılmış olacağına da dikkat çekilerek, “Çevre ve Orman Bakanlığının 2009/7 genelgesine göre 6 Mayıs tarihinde İDK toplantı kararı alan sayın bakanlık yetkilileri bu ülkede veya bu gezegende yaşamıyor mu? Dünya insanlığının ne ile uğraştığından haberleri yok mu? Söz konusu mahkeme kararının Davalılar tarafından Danıştay’a temyize taşınmasına karşın neden Danıştay kararı beklenmeden mevcut mahkeme kararı ile hiç ilgisi olmayan raflarda tozlanmış olan bu genelge dayanak yapılarak yangından mal kaçırırcasına yasanın arkasından dolaşılıyor?
“İnsanlığın can derdinde olduğu böyle bir zamanda yasa ve mevzuatların arkasından dolanarak alınan bu kararı bizler hiçbir yere sığdıramıyoruz” diyen Keşan Kent Konseyi ve Saros Gönülleri Dayanışması, açıklamada tüm yurttaşları yaşama ve doğaya sahip çıkarken, adaletsizliğe karşı da tepki göstermeye davet ettiler.
Kaynak: Ekoloji Birliği