25 Nisan Almanya’da Ağaç Dikme Günü dolayısıyla bilim insanları tarafından ormanların önemine dikkat çekildi.
Ormanların iklim değişikliğine karşı en etkili silah olduğunu belirten uzmanlar, ağaçların iklim düzenleyici etkisine ve sayısız faydasına dikkat çekiyor.
Ormanların iklim değişikliğine karşı en etkili silah olduğunu belirten uzmanlar, ağaçların iklim düzenleyici etkisine ve sayısız faydasına dikkat çekiyor. Almanya’da 25 Nisan, Ağaç Dikme Günü. Alman Tarım Bakanlığı verilerine göre yaklaşık 11,4 milyon hektarlık alanla ormanlar ülke yüzölçümünün yüzde 32’sini oluşturuyor. Bu da 90 milyar ağaç anlamına geliyor.
Ekolojik sistem, sağlık ve ekonomi açısından öneminin yanı sıra ormanlar iklim değişikliğine karşı da kilit rol oynuyor. Uzmanların belirttiklerine göre; tek bir ağacın havadan ne kadar karbondioksit emebildiğini söylemek zor. Burada ağacın türü, yaşı, boyu ve bulunduğu yer gibi faktörler etkili. Bavyera Orman Müdürlüğü verilerine göre örneğin tek başına duran 25 metre boy ve 45 santimetre çapındaki bir ladin ağacı, yaşamı süresince havadan 1800 kilogram karbondioksit emiyor.
Almanya çapında 2012 yılında açıklanan son istatistiklere göre ülkedeki ormanların yılda emdiği karbondioksit miktarı ise yaklaşık 52 milyon ton. Karşılaştırmak açısından, 2018 yılında Almanya’da havaya salınan toplam karbondioksit miktarı 725 milyon 700 bin ton olmuştu.
Karbonu emiyor, oksijeni havaya salıyor
Karbondioksit bir karbon ve iki oksijen molekülünden oluşuyor ve ağaçlar aslında sadece karbonu emiyor, oksijeni salıveriyor. Emilen karbon, ağaç gövdesinin merkezindeki ölü odun bölümüne ve toprağa iletilip depolanıyor. Ancak ağacın çürüyüp devrilmesi ya da yanması durumunda emilen karbondioksitin büyük bölümü yeniden havaya salınıyor.
Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) verilerine göre ormanlar dünyada toprağa bağlı karbonların yarısını depoluyor. BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tahminlerine göre ormanlar 2000-2050 yılları arasında atmosfere salınması beklenen toplam karbondioksit emisyonunun onda birini emme potansiyeline sahip.
Tek bir ağaç bile çevresini etkiliyor
Tek başına duran bir ağaç bile oluşturduğu gölgeyle etrafındaki mikro iklimi etkileyebilecek güçte. Gerçek bir orman ise iklimi düzenleyici etkiye sahip. Eberswalde Üniversitesi‘nden Martin Guericke, ormanların havadaki toz parçacıklarını filtrelediğini, atmosfere oksijen salınımı yaptığını, yer altı sularının düzenliliğine katkı sağladığını belirtiyor. Ağaçlar ayrıca yaprakları üzerinden saldıkları suyla çevredeki havanın daha nemli ve serin olmasına yol açıyorlar.
Ağaçtan elde edilen odun hem iklim dostu önemli bir kaynak hem de fosil yakıtlara bir alternatif. Guericke, mobilya yapımında, evlerin inşasında ve diğer alanlarda ne kadar çok odun kullanırsak içlerindeki karbonun da o kadar uzun süre depolanmış şekilde kalacağına dikkat çekiyor. Ancak ormanlar sadece iklime olumlu etki etmekle kalmıyor, aynı zamanda bizi sel, çığ ya da toprak kayması gibi çevre felaketlerine karşı da koruyor.
Orman tahribatının iklime etkisi
WWF verilerine göre dünya çapında ormanların tahribatı ve orman ile toprak kalitesinin bozulması, yeryüzündeki toplam sera etkisinin yüzde 15’ine katkıda bulunuyor.
İklim değişikliği ormanlarda da iz bırakıyor. Ormanlar Almanya yüzölçümünün üçte birini kaplıyor ve son on yılda ağaç sayısında buna rağmen hafif de olsa artış kaydedildi. Ancak Alman hükümetinin ormanların durumuyla ilgili raporuna göre geçen yıl sağlıklı taçlara sahip ağaç sayısı, kayıtların tutulmaya başladığı 1984 yılından bu yana en düşük seviyede kaydedildi. Raporda ağaçların gelişme mevsiminde yaşanan kuraklığın, çeşitli bölgelerde yaprakların vaktinden önce dökülmesine yol açtığı ve 180 bin hektarlık ormanın yok olduğuna da yer veriliyor.
Ağacın nereye dikileceği önemli
Ancak iklimi korumak adına her yere ağaç dikmek de çözüm değil. Önemli olan, ağacın nereye dikileceği. Geçen yaz Science dergisinde yayımlanan bir araştırma büyük tartışmalara yol açmıştı.
Zürih Teknik Üniversitesi‘nden araştırmacılar dünya çapında 900 milyon hektarlık alanın ağaçlandırılmasını ve böylece atmosferdeki karbondioksitin yüzde 25’inin emilmesini önermişlerdi. Bir başka grup bilim insanı ise meslektaşlarını ağaçların potansiyelini abartmak ve tehlikeleri hiçe saymakla eleştirdi. Bu grup, otlak, savan, turba bataklıkları ve çalılıkların da karbonun toprağa bağlanmasını sağladıklarına dikkat çekerek bu alanlara ağaç dikilmesinin istenen etkiyi yaratmayacağını ve mevcut ekolojik sistemi tehlikeye atacağını savundular.
Kaynak: DW