Tacikistan, konum itibari ile Orta Asya'da yer almaktadır.
Doğuda Çin, güneyde Afganistan, batı ve kuzeyde Özbekistan ve Kırgızistan'la çevrilidir. Tacikistan Asya'nın dağlık kesimlerinde yer alır ve sahip olduğu toprağın %93'ü dağlıktır.
Tacikistan Cumhuriyeti 9 Eylül 1991 yılında bağımsızlığını ilan etmiştir. Orta Asya’nın güneydoğusunda yer alan Tacikistan, 8.5 milyon nüfusu ve 142 bin kilometrekare yüzölçümü ile Orta Asya Bölgesi’nin en küçük devletidir. Afganistan ve Çin’e komşu olmasının yarattığı jeo stratejik önemle birlikte bölge su kaynaklarının %65’ine sahip olması, Tacikistan'ı, bu bölgenin kilit öneme sahip ülkelerinden biri haline getirmiştir.
Tacikler, Orta Asya’nın Türk kökenli olmayan tek topluluğudur. TaciklerFars kökenlilerdir. Bu yüzden resmi dilleri olan tacikçe farsçaya çok yakındır.Yalnız farsça arap alfabesi ile yazılırken tacikçe rusçanın etkisi ile kril alfabesi ile yazılıyor.
Tacikistan, kadim kültür ve geleneklere sahip olan bir ülkedir.Tacikistan'ın kültür sahasında en parlak sayfalarından biri 1999 yılında Samaniler devletinin 1100. yıldönümünü kutlamasıydı. 874-1005 yılları arasında ortak dili, toprağı ve kültürü olan Tacik milleti şekillendi. 9 Eylül 2015 tarihinde, Tacikistan Cumhuriyeti bağımsızlığının 24. yıldönümünü kutlamıştır. Eşit haklara sahip olan 120'den fazla millet Tacik halkıyla bir arada yaşamaktadır. Hatlon, Hisar, Hodcent, Kurgan-Tübe ve Pamir bölgeleri kültürünün kendine has özelliği taşısa da, Tacik halkı hür, özgür ve gururlu bir millettir. Mesela «Felek» müziğinin temelinde insanın doğa ile teması, şeffaf, samimi olması ve dürüst olması vardır.
Bildiğiniz gibi Mevlana Rumi'nin babası Tacikistan'ın Vahş nahiyesinde ve annesi
Semerkant şehrinde doğmuşlardır. Mevlana Rumi'nin mirası Tacik ve Türk milletlerinin ortak tarihi ve varlığıdır.
Tatillerinizden birini Tacikistan'da geçirin. Hiç de pişman olmayacaksınız. İsterseniz 1995 yılında Tacikistan Hükümetince naaşını Türkiye'ye iade edilen Enver Paşa'nın bulunduğu
Hovaling nahiyesini ziyaret edin. İsterseniz boyu 80 kilometreyi geçen 800 adet buzulun bulunduğu dünyanın damı olan Pamir dağlarını ziyaret edin ve orada 1909 yılında bir deprem sonrası meydana gelen «Sarez» gölünü izleyin.
Hele de gün batışına denk gelirseniz kendinizi insanlık tarihinin zaman tüneli içindeki galeride, geçmiş ve gelecek arasındaki tüm duvarların kalktığı o varoluşta bulunuverirsiniz.
Tacikistan arkeoloji müzesinde ziyaret edin, veya ateş perestliğin kurucusu olan Zerdüşt'ün heykelini, Pehlevi dilinde yazılan «Avesto» kitabını ve BüyükAkeksand'a ait olan eşyalarını görebilirsiniz. Farklı efsaneler, uygarlıklar, kültürler coğrafyası olan Tacikistan tarihi değerlerini koruyarak yeni değerleri keşfetmek ve ülkenin uluslar arası ekonomik, kültürel çekim merkezi özelliğini güçlendirmek gerekmektedir.
En yüksek noktası, 7495 metre ile İsmoili Somoni zirvesidir. Ülkedeki 947 nehir, 1300 göl, Tacikistan'ı BDT’nin ikincisi (Rusya’dan sonra), Orta Asya’nın en önemli su rezervleri yapmaktadır. Tacikistan’daki nehirlerin hemen hemen hepsinin yüksek dağlık bölgelerden akması, bu nehirleri enerji üretimi bakımından değerli kılmaktadır.
Tacikistan kendine eşsiz su kaynakları ile dünyanın en büyük hidroelektrik potansiyeline sahip ülkeler arasında yer alıyor. Yılda 527 milyar kW/saat elektrik üretme potansiyeline sahip bir ülke olduğu halde, şu anda bu enerji potansiyelin yalnızca %6.5’i kullanılıyor. Küçük ve orta hidroelektrik potansiyeli 30 milyon kW/saat’tir.
Tacikistan’ın ve onun sahip olduğu kullanılabilir hidroelektrik kaynakları ile tüm bunlar yetersiz değildir ve bu alanda kendi potansiyelini geliştirmeye devam edeceği açıktır. Tacikistan’da halen Rusya, Çin, İran ve diğer ülkelerin enerji sektöründe yatırım projeleri bulunuyor. Türkiye’nin bu konuda çok ciddi tecrübeleri ve birikimleri var olduğunu da biliyoruz. Tacikistan’daki bu su potansiyelinin, Türkiye’nin bu konudaki tecrübeleri ile birleştirilmesini dilerim.Türkiye, Tacikistan’da ortak ya da tek başına hidroelektrik santrali yapabilirler.
Tacikistan Enerji Bakanlığı tarafından, küçük hidroelektrik santrallerin inşaatı için geliştiren ulusal program, 2011–2015 yılları arasında 23 tesis ve 2025 yılına kadar 25 tesis daha kurmayı amaçlıyor. Tacikistan’da teknik açıdan 1000 adet, 10 ile 3000 kw potansiyelli hidroelektrik santraller kurulabilir.
Şu anda, ülkede üretilen elektriğin %95'i hidroelektrikten oluşturmaktadır. 2014 yılında, ülke genelinde elektrik üretimi sadece 15.2 milyar kWt/saat olarak gerçekleşmiştir. Bu miktar, mevcut potansiyelin yaklaşık yüzde 3’ü demektir. Ülke hidroelektirik potansiyeli, bütün Orta Asya elektrik tüketiminin 3 katına sahip ve bölgenin etkin kullanımı ile ucuz ve temiz elektrik sağlanabilir.
Tacikistan sürdürülebilir ekonomik gelişme potansiyeline sahip olan bir ülkedir. Ayrıca ülke hükümeti, ekonomik büyümeyi hızlandırmak amacıyla yabancı sermayenin ülkeye gelmesi yönünde çeşitli girişimlerde bulunmaktadır. Bununla ilgili, yatırımları teşvik etmeye yönelik çalışmalar yapılmaktadır.
Tacikistan ve Türkiye arasındaki ilişkiler SSCB’nin dağılmasının hemen sonrası yani 16 Aralık 1991 yılında Türkiye’nin Tacikistan Cumhuriyeti’nin bağımsız bir ülke olarak tanımlanması ile başlamıştır. 29 Ocak 1992 yılında iki ülke arasındaki resmi diplomatik ilişkiler imzalanmıştır ve Türkiye Cumhuriyeti Tacikistan’da büyükelçiliğini açan ilk ülkelerden biri olmuştur.
Tacikistan – Türkiye arasındaki ilişkiler geleneksel olarak dost ve iyi niyetli bir yapı taşımaktadır. İki ülke siyasi düzeyde en üst seviyede ilişkilerini sürdürmektedir. 2014 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi yaklaşık 500 milyon dolara ulaşmıştır. Yine de son yıllarda belirgin bir büyüme dikkat çekmektedir. Hali hazırda Tacikistan'da 60 tane Türk şirketleri faaliyetlerini devam etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bir aya kadar vizesizTacikistan'a seyahat edebilmektedir. Özellikle enerji, alt yapı projelerinde çok büyük açık olan ülkede türk yatırımcılarına pozitif ayrımcılık yapılmaktadır. Geleceğe, enerji sektörüne ve inşaat sektörüne yatırım yapmak isteyenler bu farkı az farkedilen ülkeye gitmelerini tavsiye ederim. Bozulmamış doğası özellikle doğa severler, dağcılık sporu sevenler için eşsiz doğaya sahiptir. Umarım ki, bu yaz araştırma seyahati yapacağım bölgeye.
Değerli dostum, Shukhrat (Şöhret) Saidmuradov KOÜ'de iktisadi gelişme ve uluslararası iktisat bölümünde, Tacikistan-Türkiye enerji politikaları üzerine yürüttüğü yüksek lisans tez konusunu bitirmektedir. Daha fark edilmeyen doğal kaynaklara sahip bölgesine yatırımcı işadamlarını, kültür araştırmacılarını davet etmektedir. Ortak kültür paylaşım ve etkinliklerinin artmasını umut etmektedir.
Yazdığım bu konuda bana en büyük desteği sağladığı için kendilerine teşekkürlerimi iletirim.
Yazıma son verirken; 2015 yılında ülkemiz adına sanat üstatlarıkayıplarının çok olduğu, insan haklarına uygun olmayan çeşitli süreçlerden geçtiğimiz, ekonomik çalkantıların olduğu, iki büyük genel seçim ve fütursuz karışıklıkların yoğun olduğu olaylar yaşanmıştır.
2016 yılına girmek üzere olduğumuz şu günlerde; ayırımsız her türlü farklılıktan sıyrılarak, farklılıklarımızı bir enerji ve sinerjiye dönüştürerek ülkemizin daha huzurlu, barış dolu, ekonomik açıdan bereketli ve muasırmedeniyet seviyesine yükselmemizi sağlarken, halkımıza ve okurlarımızı da huzurlu güzel bir yıl geçirmelerini Yüceler Yücesinden dilerim. Okurlarıma sevgi ve saygılarımı sunarım. Kabul buyurunuz!
Sağlıcakla ve afiyette kalınız.!