Ekoköy Ketenciler ‘’bir başka yaşam mümkün’’ projesi…

2013 yıllarına dayanan proje, tüm Türkiye’nin de sorunu olan köylerden kent merkezlerine göçün artması, köylerde yaşlı, atıl nüfusun bulunması durumuyla güzel doğamıza, adetlerimize, geleneklerimize uzak kalmamız sebebiyle kendisine bu konuları dert edinmiş, Ketenciler köyünün şimdilerde eski muhtarı, ömrünün çoğunu eğitime adamış bir eğitimci kimliği de olan İrfan Temel’in önderliğinde, Ketenciler Kalkınma ve Dayanışma Derneği kurulmuş.

Kendi halinde, Çerkez kültürünün ağır olduğu köylü ailelerin gençleri yüksek eğitimli ve iyi konumlarda ülkemize yayılmışlardır. İrfan bey,  köyü ile,  şimdilerde mahalle olan yaşadığı yerle ilişkilerini ve aşkını koparmamış, muhtar olmuş, hizmet getirmiş,  getirtmiş, son olarak da bu derneği kurarak ve büyük bir bölgesel kalkınma ve turizm bölgesi olmayı kendisine yol çizmiş olan Kartepe ilçesinde, örnek olacak ‘’BİR BAŞKA YAŞAM MÜMKÜN’’ isimli projede paydaşlarıyla ve köy halkıyla beraber çalışmış ve projeyi başarıyla sonlandırmışlardır.

Proje, T.C. Kalkınma Bakanlığı ve MARKA destekli, Kartepe belediyesi, isim babası, organik eğitimden sorumlu ve proje ortağı Kocaeli Ekolojik Yaşam Derneği, Kocaeli Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksek Okulu ve Ketenciler Kalkınma ve Dayanışma Derneği paydaşlığında başlanmıştır.

Çalışmalar, halk bilimci Prof. Dr. Işıl Altun yönetiminde,  gayretli bir süreçle başlamış. KEYAD tarafından organik eğitimler verilmiş.  Kartepe Belediyesi fidan, fide ve organik gübre sağlamış. Tarım desteklerinden yararlanılarak seralar kurulmuş.  Uygulamalı eğitimler, ilk dikim ve ekimler başlamış. Köyde kadının çalışma yaşamına ekonomik girdi olarak katılması sağlanırken, kültür ve halk bilimi yönünden de adetler yeniden canlanmış, bölgesel merak uyanmış hatta festivaller düzenlenmeye başlamıştır.

Proje,  Kartepe Park Otelde,  her paydaş, il ve ilçe yöneticileri, çeşitli kadın kuruluşları, turizmcilerin ve davetliler eşliğinde, büyük ses getiren bir çalıştayla o dönem KOÜ Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu müdiresi Işıl Altun ve süper ekibinin çalışmalarıyla şık, eksiksiz bir ağırlama ile son bulmuştur.

Küçükte olsa benim katılımlarım olmuştu bu çalışmalara ve çalıştaya, hatta bir proje ortağı olan KEYAD’da benimde imzam olduğunu bildirmek isterim.

Artık, Eko köy olarak adlandırılan ya da bilinen, duyulan Ketenciler köyü, halk tarafından, özellikle de hafta sonlarında yoğun duruma gelmiştir. Birçok ev bahçelerini işletmeye açmış, kimisi sütünü, kimisi yumurtasını, kimisi doğal üretmeye çalıştığı bahçesindeki sebze meyvesini, kimisi yoğurtunu, tereyağını, ekmeğini anlayacağınız üzere köyde bir hareketlilik yoğunlaşmış. Kadınlar evde oturmaktan çok farkında olmadan ekonomiye ufak ufak katılmaya başlamışlardır. Sabah köy kahvaltısı öğlen ve akşam yerel ağırlıklı tencere yemekleri servisleri başlamıştır. O kadar ki iktisadi işletme kurulması mecburiyetinde kalmışlar. Hijyen ve kuralları eksiksiz gördüğüm, patentleri alınmış peynir yapma atölyesi kurulmuş. Erişteler, tarhanalar, reçeller, pekmezler vs. üretir hale gelmişler.

Kahvaltıya gitmiştik,  bir iki hafta önce, dize kadar kar olan bir Kocaeli sabahında Net Haber Ajansı, kocaelihaberci.com ve Ekolojik Yaşam ve Çevre Gazetesi köşe yazarı olarak. Köye kadar asfalt ve açık bir yol görünce şaşırmıştım. Akmeşe yolunda gizli kalmış, tabelalarla yol gösteren, kendimizi Bolu’da, Uludağ’da gibiyiz konuşmalarıyla ulaştığımızda tesise, bizi çalışkan kadınlar ve İrfan Temel ve dernek üyeleri karşılamıştı. Sıcak doğal süt ikramıyla, zeytin hariç her şeyin köy kadınları tarafından hazırlanmış mükellef bir sofra. Köy kadınları dediysem de modern, utangaçlıklarını çalışma yaşamıyla üzerlerinden atmış, girişken kadınlar. Hele o reçeller incir, patenti alınmış şeker kamışı pekmezi, haluj da denen bir börek çeşidi, çeşit çeşit köy peynirleri, karşımızda şömine bir yanında soba ve kızarmış ekmeklerimiz servis edilmiş, derin bir sohbet başlamıştı. (Canınız çektiyse şimdiden hakkınızı helal ediniz.)

Bir ses duydum. Döndüğümde şöminenin üzerine özel bir bölmeli fırın yapılmış, ses kapağın açılma sesiydi. İsli peynir, diğer adı Çerkez peyniri, onlarcası teker teker tütsüden çıkmış, odun ateşinde yakılan şömineden. Önceden sipariş vermiş bir bey peynirlerini almaya gelmiş. Taze taze masamıza koca iki tabak getirildi. Bir peynir daha geldi sütünü az bırakmış bembeyaz, mozerella peyniri dedim, güldüler. ‘’Değil, buda issiz tazesi dediler.’’ İstanbul’daki orijinalini Zorlu Center’da bulduğum, 80 ile 200 TL kilosu olan peynire ne kadar yakın bir tat. Burada 30 TL dediler.  Omletler v. s hepsi güzeldi.  Hepimiz güzel bir aile evinde hissedercesine kahvaltımızı yaptık. Köy ürünlerinin bulunduğu satış köşesinden, eriştesinden, peynirine, tarhanasından, cevizine, salçasına, pekmezine, reçeline kadar alışverişimizi yaptık.

Ah! İrfan Bey! Ah! Bir an için sohbetimiz derinleşmiş, İrfan Bey sağlığınız bu köyden daha mı önemli? Dedim. Çünkü anlattıkları, verilen emekler, ilmek ilmek dokunmuş zaten eğitimci kökenli olması hasabiyle, öğretmen edasıyla köyü işlemişler hep beraber. Hatta bungalov denilen ahşap evler inşa etmişler yaklaşık 30 kişinin konaklayabileceği. İbadethanesi, okulu, okul lojmanı  vs.  Her sözünde doluluk ve birazda ilgisizlik serzeniş ve karşısına çıkan bürokratik işlemlerden dem vurdu. 

Projenin bitmesiyle Kartepe Belediyesi’nin desteklerini ve halkın ilgisini çok gördüklerini belirtti. Mahalle olmakla beraber gelen kaynak ve kalkınma dinamolarında bir duraksama yaşadıklarını gözlemledim. Bu köşeyi, yıllarını gelecek nesillere temiz, kalkınmış, çalışma hayatına katılmış kadınlarla, yeşiliyle, doğasıyla köy olarak ta bizim ülkemize, ilimize ne faydamız olur düşüncesindeki kişileri görünce bir samimi destekte ben ve yayın kuruluşlarım destek vermek istedik.

Değerli okuyucularımız, halkımız, İl ve İlçe yöneticilerimiz; İlimizde, ‘’Bir Elin Nesi Var, İki Elin Sesi Var.’’ Düsturuyla neler gerçekleştirildiğini gördünüz, görmediyseniz ailenizle, kurumunuzla güzel bir kahvaltıya gidip ziyaret ediniz. Bilgi alınız. İnsan emeğinin ve sevgi dolu gönüllerin kazanılmasının yolu basittir diye düşünüyorum. Hem sağlıklı gıdalarınızı üreticiden aracısız sahip olunuz, hem istenince neler gerçekleşebileceğini teyitlemiş olursunuz. Kendinize ve çocuklarınıza, bahçesinde hayvanlar olan, sıcacık şömine ve soba ortamında, ferah, temiz, sağlıklı ortam ve yiyeceklerle ziyafet çekiniz. 

Tüm bu konularda ayrıntılı olarak; Nimet Tekin ve Güner Ekmen’ den bilgi alabilirsiniz. İletişim: 0 532 230 7 41, 0 530 179 40 65

Elbette ki Adem oğlu kusurludur. Bunları, en aza indirme gayretinde olan girişimci kadınlarımızı da desteklemiş olursunuz. Çünkü o kadınlar, dün annelerimiz, bugün eşlerimiz, yarın kızlarımız, kız torunlarımız olabilir. Kadına batıdan daha önce seçme seçilme hakkını veren Mustafa Kemal Atatürk ile başlayan, son yıllarda ise kadının toplumdaki yerinin pozitif olarak artmasına her alanda destek veren devletimizin böyle projelerin sürdürülebilirliğini nasıl geliştirmeliyiz diye düşünmesi gerekir. Muhakkak ki düşünüyorlardır seçtiğimiz yöneticilerimiz.  Bizi kalkındıracak sinerji,  enerjilerin birleşmesi ile olabilir ancak. Bu enerji var bu köyde. Pes etmeden bu kadar yol almak, zaten başlı başına bir enerji kümesinin oluşumundandır. Görmezden gelmek, bizim ülke kültürümüzde pek yoktur. Saygı ve destek görme arzusu da vatandaşın en doğal hakkıdır. Birey, halk, kurum, yerel yönetimler önce kendi çevresini bunu yaparken de başka çevreleri de görmezden gelmemelidir diye düşünüyorum. Yüzyıllardır ortak yaşamı ve dağılmaz bütünlüğümüzü,  bu tarz değerler sayesinde koruyoruz.

Ülkemizde turizm çeşitlenme yolunda hızla yol almaktadır. Deniz, kum, güneş turizminden Taraklı, Beypazarı, Şirince, Kayaköy örnekleri gibi çeşitli yerel doğal köyler,  turizm yatırımlarıyla markalaşmıştır. Ketenciler’de küçük tohumlar atıldı. 2013’lü yıllarla beraber, yeşermiş ağaçlara can suyu vermemiz gerekir. Haydi  GEL Kİ VERESİN, VER Kİ GELSİN!!!

Başta köy halkına ve çalışma hayatına katılmış üretim yapma hazzını kazanmış kadınlarımıza, Eko köy Ketenciler Kalkınma ve Dayanışma Derneği Başkanı Sayın İrfan Temel, yönetim ve üyelerine. ‘’Bir Başka Yaşam Mümkün’’ projesinde başlangıç paydaşlarına, proje bittikten sonra desteklerini esirgemeyen kurum ve halkımıza teşekkürlerimi sunarken, siz değerli okuyucularımızı da unutmak imkansız.

Sağlıcakla ve Afiyette Kalınız!