Türkiye Sanayisi'nin kalbi Kocaeli'nin en genç ilçesi Başiskele'de, Saadet Partisi Adayı Avukat Zafer Mutlu'yla bir röportaj talebinde bulundum. Kararlaştırdığımız gün ve saatte Zafer Mutlu ile Başiskele'de buluştum
Türkiye'ye örnek olabilecek Başkan Adayları'na yer verme arzusuyla; Türkiye Sanayisi'nin kalbi ve İstanbul'dan sonra en fazla milli hasıla yaratan ili Kocaeli'nin en genç ilçesi Başiskele'de, Saadet Partisi Adayı Avukat Zafer Mutlu'yla bir röportaj talebinde bulundum. Olumlu yanıt almam neticesinde kararlaştırdığımız gün ve saatte Zafer Mutlu ile buluştum.
Röportaj yapma isteğim, özlenen, barışçıl, samimi ve dürüst bir yaklaşımda olduğunu gözlemlemem, duyumlamam ve Başiskele'de İyi Parti'nin ve CHP'nin daha aday göstermeyip Zafer Mutlu üzerine destek fısıldaşmalarının bir süredir devam etmesiydi. Ki eğer bu destek gerçekleşirse AK Parti'nin yüksek oy aldığı bir ilçede, başa baş güzel bir yarış olacağını, demokratik bir seçim ortamının gerçekleşeceğini düşünenlerdenim.
Veysel Kavrayan: Öncelikle beni, Başiskele'nin bu güzel sahilinde kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Büyükşehir olan Kocaeli'nde ve 12 ilçesinde ki adaylardan en çok dikkat çeken adaylardansınız. Çalışmalarınıza çok önceleri başladınız. Halktan da ortak teveccüh gören bir aday olarak sizi tanıdım. Güzel bir çizgide birleştirici bir çalışma sergiliyorsunuz. Bu bağlam da Zafer Mutlu kimdir? Bu adaylık sürecine kadar neler yapardı? sorusunu yöneltmek istiyorum.
Zafer Mutlu: Bende şahsım ve partim adına, bu süreçte düşüncelerimize ve Başiskele'ye yapacaklarımızın duyurulmasında bize yer vereceğiniz için teşekkür ederim. Hoş geldiniz. Sözlerinize sebep olan Başiskeleli vatandaşlarımıza, teveccüh gösterip bana olan ilgilerine karşı bende teşekkür ediyorum. Amacımız birleştirici bir ruhla ayrıştırmadan kucaklamak.
Kendimden kısaca bahsedecek olursam; ben, 1975 yılında İzmit’te doğdum. Rize'den göç eden bir ailenin çocuğuyum. Babam Merhum Halit Mutlu, Mehmet Ali Paşa’nın tanınmış esnaflarındandı. İlk ve ortaöğrenimimi 27 Mayıs İlköğretim Okulu'nda, lise öğrenimimi İzmit İmam Hatip Lisesi'nde tamamladım. Lise öğrenimimin akabinde Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandım ve buradaki eğitimimi başarıyla tamamladım.
Üniversite yıllarında ticaretle uğraştım. Belsa Plaza ve İstiklal Caddesi’nde giyim mağazaları işlettim. 2004 yılından itibaren 15 yıldır Kocaeli Barosu’na kayıtlı olarak avukatlık yapmaktayım. Öğrencilik yıllarında Milli Gençlik Vakfı'nda çalışmalarda bulundum, Belsa Esnafları Derneği'nde de yöneticilik yaptım. Anadolu Gençlik Derneği İzmit İlçe Başkanlığı ile Saadet Partisi İzmit İlçe Başkanlığı görevlerinde bulundum. 2014 yerel seçimlerinde Saadet Partisi İzmit Belediye Başkan adayı oldum. 2013 yılından bu yana Bahçecik'te ikamet etmekteyim. Evli ve üç kız evladı babasıyım. Partimin teveccühü ile şimdi, ahlaklı, samimi, dürüst bir yönetim anlayışıyla hizmet etmek için Başiskele'den Aday oldum.
Veysel Kavrayan: Daha önce İzmit Merkez İlçe'den Saadet Partisi Belediye Başkan adayı oldunuz. Şimdi neden? Başiskele ilçesi. Kendi kararınız mı? Yoksa merkezin önerdiği bir durum muydu?
Zafer Mutlu: 2014 seçimlerinde evet İzmit Belediye Başkan Adayı'ydım. Sülalemiz Başiskele'de. Hem anne hem baba sülalem hatta aile mezarlığım dahi burada. Burada ikamet etmekteyim. 2014'de Eski İl Tarım Müdürü Apdullah Öztürk özellikle istediği Başiskele'den adaydı. 31 Mart sürecinde partimin tek aday adayıydım bu sebeple Başiskele'den aday olarak yoluma devam ediyorum.
Veysel Kavrayan: Milli Görüş ile nasıl tanıştınız? Bu bağlamda neler yaptınız? Başiskele'de sıradan bir çalışan vatandaş olarak veya emekli olarak yaşasaydınız Zafer Mutlu'ya oy verir miydiniz? Vatandaş Neden? Zafer Mutlu'ya oy versin.
Zafer Mutlu: Milli Görüş düşüncesiyle liseli yıllarda tanıştım. Milli Gençlik Vakfı olarak lisede çeşitli görevler aldım. Üniversite yıllarında da bağım devam ettim. Üniversiteden sonra Kocaeli'ne döndüğümde de, yapının içerisinde çeşitli hizmetler ve görevler aldım.
İkinci sorunuza gelecek olursam, evet kesinlikle oyumu Saadet Partisi'ne, Zafer Mutlu'ya oy verirdim. Çünkü ben liseli yıllarından itibaren bir ideoloji, hizmet anlayışı içerisinde, teşkilatın içerisinde görevler almaya çalıştım. Bir makam mevkii beklemedim çalışmalarımda. Maddi manevi fedakarlıklarda bulundum. Bu gün de aynı duyguları yaşıyorum. Bölgeme, topraklarıma faydalı olma gayreti içerisindeyim. Gençlik çalışmalarında çok yer aldım. Geçmişimde sürekli hizmet yapan, faydalı olmaya gayret gösteren bir çizgide hayatıma devam ediyorum. Bu anlayışta ki birisi geldiği görevde de, bu dik duruşlu çizgisini bozmayacak ve bu anlayışını Belediye Başkanlığı sürecinde de aynen uygulayacaktır. Bu da başta dürüst, ahlaklı ve liyakatlı olma meselesidir. Bu anlamda önemsiyorum kişilik ve karakterin görevdeki önemini.
Başiskele İlçe'si kuruluşundan beri aynı kişi ve yapı ile idare edilmektedir. Yeni kurulduğu için çok ciddi eksiklikleri olan bir ilçe. Ancak bu kadar süreçte yeteri düzeyde bunlar karşılanamamıştır. Hala şehirleşmeyi tamamlayamamış bir ilçe. Hala hastanesi olmayan, bir ziraat odası olmayan, bankaları olmayan, merkezi bir caddesi olmayan, bir şehir merkezi olmayan, ulaşım ağı tam anlamıyla olmayan, ring hattı olmayan, imar noktasında ciddi adaletsizlikleri olan, bir şehir planı henüz kurulmamış olan bir ilçede bir anlayış farkına, bir değişikliğe, değişik bir vizyona ihtiyaç olduğu çok açık. Kaçırılan fırsatlar için daha geç olmadan artık bu kronik sorunlar için çözüm üretecek yeni bir bakış açısına ihtiyaç olduğu aşikar. Bu noktada iktidar dışında tek alternetif olarak biz gözüktüğümüz için ben Zafer Mutlu'yu desteklerdim.
Veysel Kavrayan: Bu bir yerel seçim. Genelde Cumhur İttifakı tarafından dillendirilen, bu seçimin bir beka sorunu yaratacağı durum var deniyor. Sonuçta bu bir yerel seçim sonunda ölüm kalım meselesi yok. Saadet Partisi'de, Zafer Mutlu'da kaybederse sonunda ölüm yok. Bunu konuyu değerlendiri misiniz? Genel Merkez'in söylevleri dışında Zafer Mutlu'nun Başiskele'ye vaatleri Nedir?
Zafer Mutlu: Çok güzel ifade ettiniz. Bu bir mahalli seçim. Mahalli seçimlerde aday profillerinin biraz daha öne çıkması lazım. İnsanlara güven veren, kadrosu inandırıcı olan, projeleri akıl ve mantığa uygun gözüken ve söylediği bu projeleri yapacak liyakata sahip olabilen adayların tercih edilmesi ve bir takım tutar gibi parti tutulması değilde liyakat ve güvenilirliğe bakmak gerekliliğini düşünüyoruz. Bütün söylevlerimiz de bu yönde. Bu seçimin bir beka sorunu yaratacağını düşünmüyorum. Türkiye Cumhuriyeti büyük ve güçlü bir ülkedir. Bu ülke hepimizin.
Birincisi; bir idarecinin adil olması gerektiğini ifade ediyorum. Herkese aşit ve adeletli davranış göstermeli. Bu noktada belli kriterleri uygulayacağız. Bu kriterleri uyguladığımız zaman, zaten bu bölge için en güzel çalışmalar ortaya çıkacaktır. Planlı ve proğramlı çalışmak çok önemli. Sorunlarımızın, planlarımızın, mahalleliyle, 37 mahallemizin tamamıyla ziyaret ederek, istişare edip, tespit ederek, bunu planlayıp bütçemizin imkanları doğrultusunda ve öncelik sırasına göre hızlıca uygulamak.
İkincisi; işi ehline vermek. Particilik yapmadan, ayrımcılık yapmadan, işi uzmanlarına vermek. Uzman kişilerden oluşan bir ekip kurmak.
Üçüncüsü; yolsuzluk ve israfa asla geçit vermemek. Şeffaf ihaleler yapmak, kayırmacılık yapmamak, bize emanet edilen, belediyenin mali imkanlarına, yetim malına sahip çıkar gibi sahip çıkmak. Bu ilçede yaşayan her bir insanımızın bu mallarda, hakkı olduğunu düşünerek bir a4 kağıdını bile israf etmemek. Atamalarda, hizmetlerde, şu partiden, bu partiden, ayırım yapmadan her bölgeye adil hizmet götürebilmek. Hizmette adalet diyoruz. Kapımızın her zaman vatandaşa açık olması, çok kolay ulaşılır Başkan olmayı gerçekleştirmek. Makam odamızın kapısı hep açık olacak. Halkın içinde olmak çok önemli. Hizmetleri hızlı, doğru, kaliteli ve estetik yapabilmek.
Veysel Kavrayan: Duyumlarımıza göre, aman ha! bunlar seçilirse belediye çalışanları olarak işinizden olacaksınız. Bu konuda ki mesajınız nedir? Saadet Partisi Genel Başkan'ı Temel Karamollaoğlu'nun söylediği gibi 94 ruhuna döneceğiz diyorlar. Bu ne kadar? gerçekleşir. Bir üçüncü sorumda, çok güzel bir maskotlaşan bir çizgi filim karakteri oluşturulmuş, bunu Ankara'da aday tanıtım toplantısında gördük. Dürüst Sami adı. Bu konuda da görüşünüzü almak istiyorum. Dürüst Sami Neden? Bu kadar önemli. Dürüst Sami ile verilmek istenen mesaj nedir? Saadet Partisi'nin neferleri birer Dürüst Sami mi?
Zafer Mutlu: Birincisi Başiskele Belediyesi'nde kadrolu yada taşeron çalışanların tedirgin olmasına gerek yok. Çünkü; biz kimseyi ekmeğinden etmeye gelmiyoruz. İnsanlarımızın işine saygı duyuyoruz. Ancak şu var ki, çalışan tüm personelimizin, mutlaka belediyemize fayda sağlayacak bir performansa bürünmesini de istiyoruz ve sağlayacağız. Biz bir a4 kağıdının hesabını yapacağız derken israf anlamında, hiç kimseye de bu anlamda bedavadan maaş vermeyeceğiz. Tüm personelimizi ilgili birimlerde çalıştıracağız. Performans değerlendirmemiz sürekli olacak.
94 ruhu ile alakalı ise; 17 yılllık yapı, yani ciddi manada siyaseten yıpranmış, başlangıçtaki çizgisinden çok uzaklaşmış yapının, tekrar başa dönmesi o kadar kolay bir durum değil. Bu noktada, belediye imkanları, makamları kimsenin tapulu malı, çiftliği değil. Bu konuda bir yorgunluk varsa ki var, bir heyecan kaybı var, metal yorgunluğu var, bir yıpranmışlık var. Bu noktada, heyecanını dip diri tutan, hizmet aşkıyla her dönem milletimizden görev bekleyen kadrolara yer vermek çok daha makul olur.
Dürüs Sami ile alakalı olarak ta; Genel Merkezimiz tarafından hayata geçirilen bir çizgi film karakteri Dürüst Sami. Dürüst Sami bizi anlatıyor. Evet bizler birer Dürüst Samiyiz bir anlamda. Bu şehre bu ülkeye örnek olacak bir karekter. Aynı zamanda çocukların gönüllerine girmek içinde çok önemli bir oluşum. AK Parti iktidara geldiğinde doğan çocuk bugün 17 18 yaşlarında. Hayatlarında daha önce başka bir iktidar görmemişler. Dolayısıyla gençlere ulaşacak, çocuklara ulaşacak, ailelere ulaşacak ta bir dil oluşturmamız gerekiyor. Katı siyaset dilini de değiştirmemiz gerekiyor artık. Evlere girebilmek, mesajlarını farklı yollardan verebilmek için çok iyi düşünülmüş bir sembol. Biz oluşumlarımızı uzun vadeli belirleyen bir partiyiz. Bizler bir söz söylüyorsak Saadet Partisi olarak ve Zafer Mutlu olarak, kandıralım diye söylemeyiz. Dürüstlük konusunda ve ahlak konusunda bu şehir bize teveccüh gösteriyor. Başiskele'nin ve Türkiye'nin dürüst başkanlara ihtiyacı var. Dolayısıyla bu isimle, yani Dürüst Sami ile yola çıktık. Dürüst Sami'yi iyi işlememiz lazım. Bunu çok önemsiyorum.
Veysel Kavrayan: Cumhur İttifakı hakkında neler düşünüyorsunuz ve ittifakı nasıl görüyorsunuz? Millet İttifakı'nı nasıl görüyorsunuz? Siz Saadet Partisi olarak ve Belediye Başkan Adayı Zafer Mutlu olarak bunun neresinde siniz?
Zafer Mutlu: Cumhur İttifakı malum Referandum öncesi oluşan bir fikir birlikteliği için oluşan doğal bir süreç. Partiler arası yakınlaşma çok doğal bir süreç ve olması gereken de bir süreç. Ben makul de görüyorum ancak makul görmediğimiz bir şey var. Biz Cumhur İttifakıyız, biz milletin kendisiyiz. Orası yani Millet İttifakı, zillet ittifakı gibi bir kamplaşma dili çok uygun olmayan bir dil. Bu noktada eleştirilerimiz var. Ayrıştırıcı, ötekileştirici ifadeleri tasvip etmiyoruz, algı operasyonlarına karşıyız.
Saadet Partisi olarak genelde herhangi bir ittifakın içerisinde yer almayacağımız ifade edildi. Fakat, kendine has bazı bölgelerde, kendiliğinden oluşan, tabanda oluşan ittifaklar söz konusu olabilir dendi. Başiskele'de tamda bunun örneğini yaşıyor. Hiç bir ittifak görüşmesi olmamasına rağmen, tabanda, tabi bizim çok erken sahalara çıkmamızdan ve ciddi manada bir mesafe kat etmemizden dolayı yoğun bir ilgiyle, tevecühle karşılanıyoruz. Herkesin AK Parti'nin de, İyi Parti'nin de, MHP'nin de, CHP'nin de, tabanından da, ciddi manada insanların etrafımızda toparlandığını görüyoruz. Aşağıdan yukarı bir talep oluşuyor. Vatandaştan, ilçe yönetimlerine, ilçe yönetimlerinden, il yönetimlerine burada partiden ziyade bu isim, Zafer Mutlu ismi üzerinde birleşelim söylevleri çoğaldı. Bu kadar büyük oluşan bir enerjiyi umarım kaybetmeyiz. Biz şehrin bütün potansiyelini harekete geçiren, yıkmadan yapan, adil bölüşümden yana olan, kardeşliği temel ilke edinen, ötekileştirmeyen, yaparken farklı fikirlere açık olan bir yönetim anlayışı teklif ediyoruz. Bu doğrularda bütünleşelim düşüncesiyle herkesin oyuna talibim.
Veysel Kavrayan: Gözlemlediğim kadarıyla Başiskele'de mevcut AK Parti Belediyesi bir çok çalışma yaptı. Parklar, yollar, ağaçlandırma, ıslah çalışmaları, yeni belediye binası, muhtarlık binaları, halk spor merkezleri gibi çalışmalar yaptı. Bunların hepsine kötü diyemeyiz. Siz seçilirseniz AK Parti'nin yaptıklarından farklı ne yapmak istiyorsunuz?
Zafer Mutlu: Bu illçemize hizmet eden herkese biz teşekkür ediyoruz. Taş taş üstüne koyanlardan Allah Razı Olsun! Minnetle Yad ederiz. Yapılanların bir çoğu belediyeciliğin asli yapması gereken unsurlardır. Hizmetlerin kalitesinin ne olduğu konusunda da, millettimiz takdiri zaten seçimlerde yapacak. Biz güzel taraflarına teşekkür ederiz, eksik taraflarını dile getiririz. Yapmak istediklerimizi bunun üzerine bina ederiz. Eksiklerle alakalı bir imar konusunda bir adaletsizlik var, bir şehir planlaması gerçekleştirilemedi. Çarpık yapılaşma çok hızlı bir şekilde artıyor. İmar sorunu olduğu kesin. Bu yeşil, Kocaeli'mizin incisi olan bir ilçemizin yeşil yapısı, örtüsü her geçen gün biraz daha lekeleniyor. Genel bir kanaatle, halkın menfaatine, geniş istişareler doğrultusunda Başiskele'nin refah içerisinde yaşayacağı, herkesi memnun edecek, yeşil yapısının korunarak çarpık kentleşmenin durduğu, kültür, sanat faaliyetlerinin çok olduğu, gelişmiş bir ilçe merkezinin olduğu, beldelerin birbirine bağlandığı, alternatif yolların olduğu, hastanemizin olduğu, banka şubelerinin olduğu, alışveriş merkezinin olduğu, belki bir baro temsilciliğinin olduğu, kentin nabzının burada attığı, sadece kentin uyumaya geldiği yada sahilinde gezmeye geldiği yer değilde biraz daha ilçe kimliği oluşturmayı istiyoruz ve hayal ediyoruz. Yapılanları yıkmaya değil üzerine taş koymaya, yanlış gidişatları düzeltmeye geliyoruz.
Yoksa yollar, parklar vs. zaten belediyenin yapması gereken ana işlerdir. Belediye Yönetimi, Belediye Başkanı ise bir vizyon geliştirip, o şehre değer katmalıdır. Yoksa kimin başkan olacağı önemli değildir. Zaten yetkili kadrolar, Fen İşleri, Kültür İşleri, Park ve Bahçeler belediyecilik işlerini bir şekilde yapıyor.
Tramvay hattı konusunda d-100'e paralel bir ulaşım Vezirçiftliğinden, Gölcük Devlet Hastanesi'ne kadar ki bu hatta, mutlaka bizim bir alternatif yolumuz ve bu güzergah üzerinde ticareti canlandıracağımız bir merkeze ihtiyacımız var. Tramvay belki bugünün çok ihtiyacı değil, ancak gelecekte bu nüfus artışıyla, mutlaka bölgemizinde bir tramvay hattını planlamaya ihtiyacı var. Bunun temelinin bugünlerde atmamız gerekir. Bunu bizim uygulayacağımız şehir planlarında hazırlamamız gerekiyor. Kaliteli yapılan işlerin Büyükşehir tarafından onaylanacağını da düşünüyorum.
Turizm konusunda da, yeşil bir bölge burası. Neden? bizim teleferiğimiz olmasın, neden bizim nitelikli mesire alanlarımız olmasın, neden turizm rekreasyon alanlarımız olmasın, kanyonumuz, yaylalarımız, vadilerimiz var kaplıcamız var. Sıcak su boşa akıyor. Neden İstanbul buraya gelmesin iç turizmi geliştirerek bacasız sanayi oluşturmayalım. Bu potansiyel fazlasıyla Başiskele'de var. Otelleşmemiz, tesisleşmemiz var, daha da iyi olmalı. Servetiye'de, Bahçecik'te bir tarih var. 1900'lü yılların başından eski evler var, manastırları var, ipek böceği tesisleri varmış. Bu anlamda, turizmi çekecek tarihin canlandırılması adına hamleler yapmak istiyoruz.
Tarım ve Hayvancılık konusunda, destek konusunda ülkemizin koyduğu desteklere, biz belediye olarak nasıl katkıda bulunuruzu çalışacağız. Başiskele'de konutlarda yaşayan vatandaşlarımız, yeşil ilçe de yaşamalarına rağmen toprakla iletişimlerinin kesildiğini gözlemliyorum. İnsanlarımıza devlet arazisinde projelendirilecek, hobi bahçeleri projem var. Çok önemsiyorum bu durumu. Çünkü sosyalleşme, paylaşma, kaynaşma ortamı oluşturmak çok önemli. Mesela; ıhlamur ağaçlarını sokaklara diktireceğiz. Ihlamur kokan sokakları hayal ediyorum Başiskele'de. Ekolojik yaşam ve çevre göz ardı edilmeyecek bir konu.
Ayrıca; Başiskele Samanlı Dağları'na sırtını dayamış bir ilçe. Bu dağların nimetleri çok fazla, bunlarla ilgili ekolojik çalışmalar yapmak ve bunları gelir getirici projeler haline getirip halkımız için değerlendirmede paydaş olarak görev alacağız.
Veysel Kavrayan: Bir çocuk olsaydınız, yani Dürüst Sami siz olsaydınız Başiskele için, Kocaeli için neler hayal eder diniz? Sihirli değneğiniz olsaydı neler gerçekleştirmek ister diniz?
Zafer Mutlu: Daha temiz, sanayi bacalarından çıkan zehirli gazların olmadığı, yeşili bol, parkları büyük olan, çocuk festivallerinin olduğu, mutsuz ve aç çocukların olmadığı, okuluma güvenli ve sorunsuz gidebileceğim, deniz kenarında yüzebileceğim ve balık tutabileceğim, meyve bahçelerinin olacağı, spor aktivitelerinin bol yapılacağı, kavganın olmadığı bir yaşam hayal ediyorum. Lunaparkların olduğu çok katlı olmayan açık alışveriş merkezlerinin ve kültür istişare edilecek tiyatro, sinema salonlarının olacağı bir şehir hayal ediyorum, Başiskele ve Kocaeli için.
Veysel Kavrayan: Ben bazı belediye başkanlarını unutamıyorum, gönlüme dokunan başkanlar oldu geçmişte. Buna yaşanmışlıklar deyin. Yaptıkları icraatler deyin. Sizin de anılarınızda, yaşanmışlıklarınızda unutamadığınız, örnek aldığınız belediye başkanları var mıdır? Bu bağlamda bu şehre, Başiskele'ye kalıcı olarak yıllar geçsede bu eseri, Zafer Mutlu gerçekleştirmişti denmesi için bir projeniz, hayaliniz var mı?
Zafer Mutlu: Unutulmaz Belediye Başkanları bölgemizde var. Bunlardan bir tanesi, biz geçen haftalarda kendisini kaybettik; İbrahim Gencer Bahçecik Belediye Başkanı'ydı kendisi. Allah Rahmet Eylesin. Her kesim insanın, hangi partiden olursa olsun birçok insanın çok sevdiği, saydığı, insanlara çok yakın, insanların çok kolay ulaşabileceği bir belediye başkanıydı. Bu noktada bizim partimizin ve şahsi düsturumuz olan, özellikle bize emanet edilen belediyenin mali imkanlarına, mülküne ve halkın mallarına 'yetim malına sahip çıkar gibi sahip çıkma' düsturundaydı İbrahim Gencer ve Mustafa Çakır bu anlamda ciddi birer örnektirler. Benimde taktir ettiğim büyüklerimdir. Nasıl başladılarsa Belediye Başkanlıklarına, sonrasında da aynı şekilde ne hayatlarında, ne bindikleri arabalarında, ne yaşadıkları evlerde en ufak bir değişiklik olmamıştır.
Bu noktoda insanların gönlüne hitap eden, kapısının herkese açık olduğu, senin yetki konun olmamasına rağmen insanlarla dertleşebilen, insan olabilmek önceliğiyle, halkın her sorunuyla dertlenen bir Belediye Başkanı, o bölgede çok sevilir ve bende böyle olmak isterim, arzularım. Yarın musalla taşına konduğunda, her kesim tarafından bir 'Allah Razı Olsun' denmesi bizim için yeterli olur. Derdimiz gönül ve icraat belediyeciliğidir.
Veysel Kavrayan: Bizi kabul edip bu röportajı gerçekleştirdiğimiz için tekrar teşekkür ederim. Son olarak bize ve sizi takip eden Başiskelelilere neler? söylemek istersiniz. Ailenize ve sizi sevenlere neler iletmek istersiniz?
Zafer Mutlu: Bende zaman ayırıp düşüncelerimizi, halkımıza aktarmada bize destek olduğunuz için tekrar teşekkür ederim. Son olarak bize güvenin, bizi takip edin, teveccühünüzü ve dualarınızı eksik etmeyin.
Geçmişle yapılanlarla alakalı, geçmişle hesaplaşmaya gelmiyoruz. Ancak 1 Nisan'dan itibaren, bizim dönemimizden itibaren hiç kimse adalete uymayan, yasalara uymayan hiç bir adımı, hiç bir ayrımcılığı, hiç bir istismarı kesinlikle kabul etmeyeceğiz. Beka sorunumuz yoktur, zaman barış ve sarılma günüdür. İnsan tanımadığı, bilmediğinden korkarmış. Gelin tanışalım, sohbet edelim. Sorunlara beraber çare arayalım, sevinçlerimizi, üzüntülerimizi beraber yaşayalım.
Değerli Hanımefendi eşim, üç yavruma ve aileme onların zamanından alarak, Başiskele için çalışmaya yol aldım. Buradan Hakları'nı Helal etmelerini isterim. Milletin derdini görev edindik, Başiskele'de yaşayan bir vatandaş olarak Başiskele'nin derdi bizim derdimiz dedik. Düzeni güvenle inşa etmeye geliyoruz.
Röportaj: Veysel Kavrayan