Dostluk ve Kültür Derneği (DKDER), Çanakkale’de bulunan 8 ekoloji örgütünün metalik madencilik, termik santraller, jeotermal enerji santralleri, korunan alanlar gibi tehlikeler gibi konularda yaptığı açıklamaya destek verdi.
İSTANBUL
DKDER tarafından yapılan basın açıklamasında şöyle denildi:
Bilindiği gibi,Çanakkale’de bulunan 8 ekoloji örgütü tarafından yapılan açıklamada, Metalik madencilik, termik santraller, jeotermal enerji santralleri, rüzgar enerji santralleri, korunan alanlar - sit alanları - milli parklar üzerindeki tehlikeler, kıyı işgalleri ve imar baskısı, endüstriyel tarım ve hayvancılık,katı ve sıvı atıklar, kanalizasyon, arıtma tesisleri, ÇED süreçleri ve stratejik çevresel değerlendirme gerekliliği, doğa koruma mücadelesinde yaşadığımız sorunlara ilişkin taleplerini dile getirdiler.
EKOLOJİ ÖRGÜTLERİNİN TESBİT ETTİĞİ SORUN VE TALEPLER:
METALİK MADENCİLİK
• Bölge için verilmiş bulunan tüm altın madeni arama ve işletme ruhsatlarının iptal edilmesini,
• Kirazlı Altın Madeni Projesi ile ilgili işletme ruhsatı süresi dolmuş olan ve hâlâ ormanlık alanda bulunan Alamosgold iştiraki Doğu Biga Madencilik A.Ş.’nin tahliye edilmesini,
• Kirazlı Proje alanının ekolojik yöntemlerle acilen rehabilite edilmesini istiyoruz.
• Bölgedeki yeni termik santral projelerinin ruhsat ve lisans-önlisans izinlerinin bir an önce iptal edilmesini,
• Mevcut santrallerin çalışanlarını mağdur etmeyecek bir şekilde adil bir dönüşüm ile kapatılmasını istiyoruz.
JEOTERMAL ENERJİ SANTRALLERİ
• Jeotermal Enerji Santralleri konusunda bölge için verilmiş arama ve işletme ruhsatlarının iptal edilmesini,
• Yeni ruhsat verilmemesini,
• Mevcut santrallerin denetlenmesini talep ediyoruz.
RÜZGAR ENERJİ SANTRALLERİ
• Bölgemiz için izin verilen ve faaliyete geçen tüm RES Projelerinin envanterinin çıkartılmasını, yer seçimi vb açısından incelenmesini, kümülatif etkilerinin değerlendirilmesini,
• Planlanan projelerin envanterinin çıkartılmasını ve yer seçimi, ekosisteme olası etkileri konusunda birlikte değerlendirilmesini istiyoruz
KORUNAN ALANLAR - SİT ALANLARI - MİLLİ PARKLAR ÜZERİNDEKİ TEHLİKELER
• Korunan alanlara, sit alanlarına, milli parklara dokunulmamasını, henüz korumaya alınmamış alanların tespit edilerek korumaya alınmasını,
• Kazdağları Milli Parkı’nın sınırlarının genişletilerek dağın kuzey yamaçlarının da milli park içerisine alınarak korunmasını,
• Kazdağları’nın UNESCO Dünya Mirası listesine alınması için gerekli çalışmaların ve başvuruların yapılmasını istiyoruz.
KIYI İŞGALLERİ VE İMAR BASKISI
• Kıyı işgallerine izin verilmemesini ve sahillerimizin rant kapısı haline getirilmesinin ve kirletilmesinin önlenmesini istiyoruz.
• Bölgemizde yapılaşma ve imar ile ilgili gerekli önlemlerin alınarak daha fazla betonlaşmanın önlenmesini istiyoruz.
ENDÜSTRİYEL TARIM VE HAYVANCILIK
• Endüstriyel tarım ve hayvancılık yerine doğanın korunması ve zehirsiz sofralar için ekolojik yöntemlerin ve atalık tohumların kullanıldığı geleneksel aile çiftçiliğinin desteklenmesini istiyoruz.
KATI VE SIVI ATIKLAR, KANALİZASYON, ARITMA TESİSLERİ
• Katı atık ayrıştırma, kanalizasyon ve arıtma tesisleri konularında gerekli altyapıların bir an önce tamamlanmasını istiyoruz.
ÇED SÜREÇLERİ VE STRATEJİK ÇEVRESEL DEĞERLENDİRME GEREKLİLİĞİ
• Bölgemiz için acilen bütünlüklü bir “Stratejik Çevresel Değerlendirme” yapılmasını istiyoruz.
• Değerlendirmede bölgenin tarım ve turizm potansiyeli iyi değerlendirilmeli ve bu potansiyeli olumsuz etkileyecek yatırımlara izin verilmemelidir.
DOĞA KORUMA MÜCADELESİNDE YAŞADIĞIMIZ SORUNLAR
• Kirazlı Balaban civarındaki jandarma ablukasının kaldırılmasını,
• Yaşam savunucularına kesilen hukuksuz ve mesnetsiz para cezalarının iptalini,
• Valiliğinizin 25 Temmuz tarihli basın açıklamaları, toplantı ve gösterileri yasaklayan kararın iptalini,
• Gözaltına alınan ve daha sonra serbest bırakılan arkadaşlarımıza isnat edilen asılsız suçlar için soruşturmanın iptalini,
• 25 Temmuz günü orantısız güç ve şiddet kullanan ve hukuksuz bir şekilde gözaltı uygulayan güvenlik kuvvetleri hakkında soruşturma başlatılmasını istiyoruz.
Dostluk ve Kültür Derneği olarak, aynı zamanda ekolojik yıkımlara karşı mücadele eden bir kurum olarak, bu haklı talepleri destekliyor ve herkesin bu talepler etrafında mücadele etmesi gerektiğine inanıyoruz.