Cüneyt Arkın’a saygı programında Hülya Koçyiğit’in konuğu; sinema tarihçisi Burçak Evren oldu.İSTANBUL (İGFA) - Programa ‘’Cüneyt Arkın'ı anlatmak için bir program yetmez, o bir ömre sığmayacak işlere imza attı. Üçyüzden f...
Cüneyt Arkın’a saygı programında Hülya Koçyiğit’in konuğu; sinema tarihçisi Burçak Evren oldu.
İSTANBUL (İGFA) - Programa ‘’Cüneyt Arkın'ı anlatmak için bir program yetmez, o bir ömre sığmayacak işlere imza attı. Üçyüzden fazla sinema filminde oynadı, onlarcasını yönetti. Nasıl ki beyazperdede hayat verdiği o Battal Gazi, Malkoçoğlu, Kara Murat toprakları fetheden kahramanlar ise, Cüneyt Arkın da Türk milletinin gönlünü fethetmişti ve ebediyen orada kalacak’’ diyerek başlayan Hülya Koçyiğit, Cüneyt Arkın’ın halktan hiçbir zaman kopmadığını, doktorken de bir starken de hep aynı gerçeklikte ve sahicilikte olduğunu ifade etti.
Sinema yazarı ve tarihçisi Burçak Evren Cüneyt Arkın’ı diğer jönlerden ayıran farklar olduğunu söyleyerek ‘’Cüneyt Arkın her perspektifte ve toplumda karşılığı olan her kişiye ve gruba seslenebilme özelliğine sahipti. Halkın sevdiği her şeyin karşılığını, herkese gram gram verdi. Kötülüğe karşı savaşan, hep iyilerin yanında olan, mert, ezilenin yanında olan, kısılmışın yanında olandı ve hep doğruların, iyilerin yanında aldı.
Diyeceksiniz ki sinemanın zaten genel tavrı hep o. Evet ama Cüneyt Arkın biraz daha ötesine gitti. Malkoçoğlu'nu oynarken, düşmanlarla savaşırken, o gerçekten kendi içinde var olan çocukluğunun iyilik duygularını, kahramanlık duygularını, sinemasında da ön plana çıkartarak, belki büyümüş bir çocuk olarak, bunları herkesin yine sevebileceği ve mutlaka kendi çocukluğundan da bir izler bulabileceği bir sevimlilikte anlattı’’ dedi.
’Yeşilçam kültürüyle birlikte o kahramanlıklar, o güzellikler, o kenar mahalledeki saf tertemiz aşklar da gidiyor. Hepsi gidiyor, bitiyor. Yeşilçam bir tarihken onu yaratanlar da ne yazık ki tarih oluyorlar.’’ diyen Burçak Evren sözlerine ‘’Mesleği icabı ışıklar içinde çalıştı, sanıyorum yine ışıklar içindedir’’ diyerek devam etti.
Hülya Koçyiğit ise ‘’ Cüneyt Arkın ömrünü sadece sinemaya değil, memleketine de adamış, belki de sinemayı sahip olduğu memleket sevgisini ifade edebilen bir araç olarak görmüş çok özel bir isimdi. Onun hakkında ne söylesek eksik kalır’’ dedi.