Cumhuriyet Halk Partisi, tarımda yaşanan derin krizlere karşı yerel yönetimlerin öncülüğünde büyüyen bir kalkınma modeliyle çözüm üretmeye devam ediyor. Bu kapsamda, CHP’li 14 Büyükşehir Belediyesi’nin Tarımsal ve Kırsal Hizmetler Daire Başkanlıkları, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde dördüncü kez bir araya geldi. Üreticinin sorunlarını sahadan dinleyen, bilimsel ve sürdürülebilir çözümler geliştiren bu buluşmalar, mevcut merkezi yönetimin liyakatsiz ve ithalata dayalı politikalarına karşı güçlü bir alternatif oluşturuyor. Toplantının ardından yazılı bir açıklama yapan CHP Tarım ve Orman Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, hem buluşmanın içeriğini hem de tarım politikalarına ilişkin değerlendirmelerini kamuoyuyla paylaştı.

Erhan Adem’in yazılı açıklaması şöyle:

“Mersin Büyükşehir Belediyemizin ev sahipliğinde, CHP’li 14 Büyükşehir Belediyemizin Tarımsal ve Kırsal Hizmetler Daire Başkanları ile birlikte, 4. Tarımsal Hizmetler Buluşmamızı gerçekleştirdik.

Bu toplantılar, yalnızca yerel deneyimlerin paylaşıldığı teknik oturumlar değildir. Aynı zamanda halkın üretme gücüne inanan yerel yönetimlerin, çiftçinin ve köylünün yanında kararlılıkla durduğunu gösteren stratejik bir dayanışma zemini oluşturur. Her belediyemiz, kendi ilinde sürdürülebilir, doğaya duyarlı ve üreticiyi güçlendiren politikaları yaşama geçirmektedir. Bu anlayış, yarının Türkiye’sinde tarım politikalarının temelini oluşturacaktır.

Üzülerek görüyoruz ki, merkezi yönetim tarımı artık stratejik bir alan olarak değil, rant aracı olarak görmektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı işlevini kaybetmiş, liyakat yerine sadakat esas alınmıştır. Üreticinin derdiyle ilgilenmesi gereken kurumlar, Saray’a bağlı ‘üst kurullara’ dönüşmüş, bir kebapçıya tarım politikaları emanet edilmiştir. Türkiye tarımı, bu ciddiyetsizliğe terk edilemez. Onlar kebapçıdan kurul yapadursun, biz bu ülkenin tarımına göz etmeye, çiftçisine omuz vermeye devam edeceğiz.

Bugün çiftçi mazot, gübre ve yem fiyatları altında eziliyor. Hayvancılık bitme noktasına gelmiş durumda. Tarım ürünlerinde ithalat rekorları kırılırken, yerli üretici toprağını terk etmeye zorlanıyor. Gıda fiyatları halkın sofrasını tehdit ederken, Tarım Bakanı’nın üreticinin halinden bihaber olması kabul edilemez.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, tarımı sadece konuşmuyoruz; belediyelerimiz aracılığıyla tohumdan fideye, sulama projelerinden hayvancılığa, kooperatif desteklerinden doğrudan alım sistemlerine kadar somut adımlar atıyoruz. Yerelde başarıyla uygulanan bu politikalar, genel iktidarımızda Türkiye tarımının yeniden ayağa kalkmasının teminatı olacaktır.

Çünkü biz biliyoruz:

Tarım, bu ülkenin stratejik gücüdür.

Çiftçi, Türkiye’nin bel kemiğidir.

Gıda güvenliği, ulusal güvenlik kadar önemlidir.

Bu bilinçle hareket ediyor, üreticiyi yalnız bırakmıyoruz. Yerelden genele tarımı biz kalkındıracağız. Çiftçiyi yeniden umutlandıracak, köylüyü tekrar milletin efendisi yapacağız. Çünkü bu topraklar hâlâ bereketli, bu halk hâlâ üretmeye hazır. Biz başaracağız. Hep birlikte başaracağız.”