Hocalı Soykırımı sadece Azerbaycan'ın değil, bütün Türk dünyasının faciasıdır.
“Asrın faciası” olarak bilinen Hocalı soykırımı sadece Azerbaycan'ın değil, bütün Türk Dünyası'nın faciasıdır ve insanlığa karşı işlenmiş en büyük
cinayetlerden ve suçlardan biridir.
Bundan tam 28 yıl önce, 25 Şubat'ı 26'sına bağlayan gece Ermeni silahlı güçleri, antik Azerbaycan kenti olan Hocalı'ya aniden girerek önceden planladıkları katliamı
gerçekleştirdiler. Dünya tarihinin en kötü vahşetlerinden olan Hocalı Katliamı'nda 106'sı kadın, 63'ü çocuk ve 70'i yaşlı olmak üzere kentte bulunan 3 bin kişiden 613'ü vahşice katledildi; 76'sı çocuk olmak üzere 487 kişi ağır yaralandı. 1275 kişi rehin alınarak işkence görmeye ve aşağılanmaya maruz kaldı. 197 kişinin kaderi hala bugün dahi bilinmiyor. Sekiz aile tamamen yok edildi.
Zulüm ve katliamla nitelendirilen Hocalı Soykırımı, Ermenilerin saldırgan politikasının en kanlı sayfalarından biridir. Bu soykırım Ermenilerin acımasız düşünceleri nedeniyle çocuklar da dahil hiç kimseyi öldürmekte tereddüt etmediklerinin kanıtıdır.
Hocalı Katliamı sırasında küçük çocuklara karşı işlenilen vahşi cinayetleri, çocukların diri diri derilerinin yüzülmesini Ermeni “doktor” Zori Balayan'ın bir deney yaptığı tarafından yazılmış kitapta şu sözlerle ifade edilmiştir; “Biz arkadaşım Haçatur ile eve girerken askerlerimiz ele geçirdikleri 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilemişlerdi. Türk çocuğunun bağırış çağırışları çok duyulmasın diye Haçatur, çocuğun annesinin kesilmiş memesini çocuğun ağzına soktu. Daha sonra bu 13 yaşındaki Türke onların atalarının bizim çocuklara yaptıklarını yaptım. Başından, sinesinden ve karnından derisini soydum. Saate baktım, Türk çocuğu yedi dakika sonra kan kaybından öldü.
İlk mesleğim hekimlik olduğuna için hümanistim, ancak Türk çocuğuna yaptığım bu işkencelerden dolayı kendimi rahatsız hissetmedim. Hatta ruhum halkımın yüzde birinin bile intikamını aldığım için sevinçten gururlanırdı.
Haçatur daha sonra ölmüş Türk çocuğunun cesedini parça parça doğradı ve bu Türkle aynı kökten olan köpeklere attı. Akşam aynı şeyi üç Türk çocuğuna daha yaptık. Ben bir ermeni vatansever olarak görevimi yerine getirdim. Haçatur da çok terlemişti, ama ben onun gözlerinde ve diğer askerlerimizin gözlerinde intikam ve güçlü hümanizmin mücadelesini gördüm. Ertesi gün biz kiliseye giderek 1915'te ölenlerimiz ve ruhumuzun dün gördüğü kirden temizlenmesi için dua ettik.''
İnsanın kemiklerini sızlatacak bu yazıyı okumak mümkün değilken bile Ermeni “doktor” yaptıkları bu çirkin insanlığa sığmayacak eylemi bir de kaleme alma cüretini göstermiş. Yaptıkları bu işkenceyi de aslı astarı olmayan bir temele dayandırarak Türklerin de kendi çocuklarına yaptıklarını ileri sürerek asil Türk milletine çirkin bir iftira atmaktan da geri durmamıştır.
Karabağ topraklarında gerçekleştirilmiş Hocalı Katliamı ve bunun gibi diğer cinayetler bu insanların Azerbaycan kökenli değil, Türk Milleti'nin mensubu olduklarına için acımasızca işlenmiştir.
Hocalı katliamını çektiği görüntülerle dünya kamuoyuna ulaştıran Azerbaycanın Milli Kahramanı, Gazeteci Cengiz Mustafayev katliamdan birkaç ay sonra Karabağ Bölgesi'nde Ermeniler tarafından şehit edildi.
Hocalı soykırımında yaşanan vahşet çok aşikardır. Lakin sorumluların hala adalet önüne çıkarılmaması ve yüksek cezalarla cezalandırılmaması uluslararası toplumun tepkisizliğinin kanıtıdır.
Azerbaycan Devleti, Hocalı ile ilgili gerçeği ve bu katliamı Azerbaycanlılara karşı yapılmış soykırım olarak dünyaya tanıtmak için gerekli tüm adımları atmıştır ve atmaya devam ediyor.
Hocalı Soykırımı, Azerbaycan Halkı'nın Umumi Lideri Haydar Aliyev'in girişimi üzerine siyasi ve yasal olarak değerlendirildi ve Azerbaycan'da 26 Şubat "Hocalı Soykırımı Günü" olarak ilan edildi.
2008 yılında Haydar Aliyev Vakfı Başkan Yardımcısı Leyla Aliyeva'nın girişimi üzerine “Hocalı'ya Adalet” uluslararası kampanyası başlatıldı. Leyla Aliyeva'nın başkanlığında yürütülen bu kampanya Hocalı'da yapılmış soykırımın hakikatlerini dünya kamuoyuna ulaştırmakta ve bölgedeki adaletin geri kazanılmasına yönelik propaganda çalışmasını daha da arttırdı. Katliamla ilgili can acıtan gerçekler bu kampanyada yürütülen çalışmalar sayesinde uluslararası topluma yaygın bir şekilde ulaştırılıyor.
Azerbaycan Devleti'nin Hocalı Soykırımı'nı dünya çapında tanıtmaya yönelik devamlı çalışmalarının sonucu olarak İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamentolar Birliği, Meksika, Pakistan, Çekya, Peru, Kolombiya, Panama, Honduras, Sudan, Guatemala ve Cibuti Parlamentoları'nın ilgili belgelerinde Hocalı'da işlenen toplu katliam soykırım olarak doğrulandı.
Romanya, Bosna Hersek, Sırbistan, Ürdün, Slovenya, İskoçya Parlamentoları ve ABD’nin 22 eyaletinin yürütme ve yasama organları Hocalı Trajedisi'ni bir katliam olarak şiddetle kınadılar.
Azerbaycan Devleti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in yapmış olduğu çalışmalar, yürütdüğü doğru politikalar neticesinde Azerbaycan, dünyanın gelişmiş ve entegre olmuş
ülkeleri arasına girmiştir ve önemli başarılar gerçekleştirmeye devam etmektedir. Fakat Azerbaycan tarihine kanlı harflerle yazılmış ve 1992'de dünyanın gözü önünde gerçekleşen Hocalı Soykırımı'nın acısı bugün hala devam etmektedir.
Tarihi Azerbaycan Toprakları hala Ermenistan'ın işgali altında ve bir milyondan fazla Azerbaycan vatandaşı işgal dolayısıyla kendi vatanlarında mülteci durumuna düşürülmüştür. Bu acının bir nebze de olsa dindirilmesi adına Azerbaycan Devleti ve kamuoyu, uluslararası toplumlardan konuya ilişkin tepkilerin adaletli bi
şekildə ortaya koyulmasını beklemektedir.
EKO YAŞAM GAZETESİ-İSTANBUL,