Danıştay, Alpu Ovası’nda termik santral yapılmasının önünü açan Danıştay 13. Dairesinin kararını bozdu. Bu karar Eskişehir Alpu Ovasının termik santral belasından kurtuluşu anlamına geliyor.
Özer Akdemir
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu (DİDDK) Alpu Ovası’nda termik santral yapılmasının önünü açan Danıştay 13. Dairesinin kararını oy çokluğu ile bozdu. Bu karar Eskişehir Alpu Ovasının termik santral belasından kurtuluşu anlamına geliyor.
DANIŞTAY 13. DAİRESİ TERMİK SANTRALE YOL VERMİŞTİ
Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) Eylül 2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan kararıyla Büyük Ova Koruma Alanı içerisinde bulunan Eskişehir Alpu Ovasında Termik Santral yapılması için EÜAŞ ile bağlı ortaklıklarına ait kömür rezerv alanının özelleştirilmesine karar verdi. ÖYK’nın bu kararına karşı TMMOB’a bağlı odalar ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından dava açıldı. Davaya bakan Danıştay 13. Dairesi ÖYK kararının hukuku uygun olduğu gerekçesi ile kararın iptali istemini reddetti. Bu kararı temyiz eden kurumlar ise özelleştirmeye konu taşınmazların yer aldığı Eskişehir Alpu Ovası‘nın “Büyük Ova Koruma Alanı” içerisinde yer aldığı, bu alandaki taşınmazların marjinal tarım, özel ürün, sulu ve kuru mutlak tarım arazisi olduğunun altını çizdiler. Bütün bu gerekçelerin yanı sıra Alpu Ovasındaki alanın fiili ve hukuki durum itibariyle özelleştirme kapsam ve programına alınmasının Alpu Ovasının Büyük Ova Koruma Alanı olarak belirlenmesini ilişkin 12.12.2016 tarihli Bakanlar Kurulu kararına da aykırı olduğu ifade edildi. İtiraz dilekçesinde ayrıca konuyla ilgili devam eden pek çok dava olduğu, bu davalarda verilen yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlar ile dosyalardaki bilirkişi raporlarında işlemin pek çok bilimsel ve teknik yanlışlıklar içerdiği belirtildi.“TARIM BÜTÜNLÜĞÜNÜN BOZULACAĞINA TEREDDÜT YOK”
Davayı değerlendiren DİDDK kararında özelleştirme kapsamına alınan alanın Büyük Ova Koruma Alanı olarak belirlenen Alpu Ovası içinde kalması nedeniyle bölgenin en verimli tarım arazilerinin tarımsal bütünlüğünün bozulacağına tereddüt bulunmadığının altını çizdi. DİDDK, termik santralle ilgili ÇED sürecinin de tamamlanmadığına dikkat çekerken, “termik santralde tüketilecek su miktarı, oluşacak kül miktarı gibi unsurların insan sağlığı üzerinde doğuracağı olumsuz etkilerin de tam olarak ortaya konmadığı anlaşılmaktadır” dedi. Bu gerekçelerle söz konusun alanın termik santral kurulması amacıyla özelleştirme kapsam ve programına alınmasının sayılı kanunla tanımlanmış özelleştirme amacı ile de örtüşmediğini işaret eden DİDDK, Alpu Ovası‘nın “Büyük Ova Koruma alanı” olarak belirlenmesine ilişkin Bakanlar Kurulu kararına da vurgu yaparak, ÖYK‘nın kararında hukuka uygunluk görülmediğini dile getirdi. Tüm bu gerekçelerle davanın reddine karar vererek 13. Danıştay Dairesinin kararını oy çokluğu ile bozan DİDDK, ÖYK’nın ilgili kararını da iptal etti.
“KARAR OVALARIN KORUNMASININ ÖNEMİNİ GÖSTERDİ”
Konuya dair görüşlerini aldığımız karara dava açan kurumlardan TMMOB Kimya Mühendisleri Odası avukatı Fevzi Özlüer, gıda krizinin kapıda olduğu şu günlerde, Danıştay’ın verdiği kararla ovanın korunmasının önemini gösterdiğini belirtti. Özlüer; “Tarımsal alanlar küçülüyor ve kirleniyor. Bunun sonuçları ise öngörülemez ekolojik ihtilaflara yol açıyor. Doğa koruma ve halk sağlığı açısından son derece önemli bir karar. Bu kararın en önemli sonucu da özelleştirme yoluyla yapılacak termik santrallerin yaratacağı kirliliğin Danıştay tarafından görülmesidir” dedi.